Çalmayan her
telefondan sorumluyuz bu bayram, kuş sesi şeklinde ötmeyen her zilden sorumlu
olduğumuz gibi… Öpülmeyen her elden, verilmeyen ve alınmayan her harçlıktan...
“Ziyade olsun, bir önceki evde de yedik.” Dediğimiz ama
zor ile yiyeceğimiz tabaklar bekler bizi. Limon kolonyasını döken evin küçüğünün
başını okşamaktan sorumlu olduğumuz kadar başını okşamakla mükellefiz yetimin tabi
ki.
Zili çalan
davulcuya bahşiş, çocuklara şeker vereceğiz o kesin. Sevdiklerimizle ve
birlikte olduklarımızla yine birlikte olacağız. Güleceğiz yine, kahkaha
atacağız. Bayram namazından geldikten sonra yine ilk onlarla kahvaltı
yapacağız. Bir aydır yediğimizi,içtiğimizi göremeyen güneş ilk onlarla bir şeyler yerken görecek bizi.
Ama daha çok;
kırdığımız gönüllerden mesulüz, incittiğimiz yüreklerden bu bayram…Bir şey
söylediklerimizden yahut “hiçbir şey “ söylemediklerimizden … Mesafe yakın
olanlarla zaten her günümüz bayram, bu bayramda mesele "uzaklarla" bayram
yaşamakta…Gönül kırgınlıklarını onarmakta, yere düşeni kaldırmakta.Asıl mesele:”Özür
dilerim gerçekten, iyi bayramlar”da
Çok mu zor?
Çok mu uzakta?
Hani demiş ya
şair: ” Namaz
camiden çıkınca, Hac Mekke'den dönünce, Ramazan Oruç bitince başlar.” Ramazan’ı
bir ömre yaymak için bayram çok iyi bir fırsat değil mi? Haklı da olsak alttan
alsak ya.
Kimse özür dilediği, için
kaybetmez, merak etme. Bir hayırlı bayramlar da sen dile.Herkese. Herkese mi?
Evet, herkese!
Bütün İslâm Alemi’nin bayramı
kutlu olsun. Küsler barışsın, arkadaşlar dost, dostlar kardeş olsun. Çocuklar
bol bol harçlık alsın, bayramlıklara çamur sıçramasın, tabaklarda tatlı kalmasın. Bayramınız “bayram”
olsun.
Ramazan seneye 10 gün önce yine
gelecek Allah hepimizi sağ sağlim ona tekrar ulaştırsın.
Hem de küslerle barışmış,
kırdıklarımızı onarmış; hazır telafisi varken onlarla konuşmuş şekilde. Hadi ara
sen de..!
Geçmişte yaşayıp, eski bayramları
özleme! Hicri 1434 yılının Ramazan Bayramı mübarek olsun herkese...!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder