6 Nisan 2014 Pazar
"Çok Fonksiyonlu Hayatlar"
Doğu ile batı aynı anda
aydınlık olmaz, yalan ile gerçek bir arada bulunmaz, ölümle yaşam da aynı
bedende…
Ben ile biz bir cümle
içinde kullanılmaz, vefa ile ihanet, kuraklık ile su bir araya gelemez…
Duran bir araba aynı
zamanda gitmez, yer çekiminin olduğu bir ortamda atılan kalem asılı kalmaz…
Yatan bir insan aynı anda ayakta olamaz…
Zıt kavramlar oldukları
için değil, birisi mutlak iyi birisi mutlak kötü olduğu için hiç değil…
Mandalina ile can eriği
aynı tabakta da yer almaz mesela, ya da greyfurt ile karpuz …
Kar yağarken dondurma
yenilmez, denizden çıkınca da battaniyeye sarınılmaz…
Su +25 santigrat
derecede donmaz, kaynayan suya el sokulmaz. Pişmiş aşa su katılmaz, renkliler
beyazlarla birlikte yıkanmaz…
Bir tornavida hem çekiç
hem açacak olamaz.
Çok fonksiyonlu alet edevatlar
bir işe yaramaz…
Sağ kulağına kaçan suyu
çıkarmak için, sola eğdiğinde başını; sol kulağına gider su damlacıkları. Onlar
hain değil, o damlacıkların suçu değil… Sadece olur.
Her şey gibi…
Bir durum olmazken
diğerinin olması gibi…
Tezin ve antitezin hiçbir
zaman aynı anda gerçekleşemeyeceği gibi…
Bilmemiz beklenmeyen
şeyleri bilmemizden ötürü bütün dert ve tasalarımız, açıklayamayacağımız
şeyleri fazlasıyla bilmemizden…
Annemin en sevdiği
porselen kâsesi ile Okyanusunu ölçmeye ve ona değer biçmeye çalışmamdan oluyor
bu. Hem annemin kâsesine yazık oluyor hem de bir sonuca varamadıkça kendime…
Açıklama getirme ve
hüküm verme hastalığına yakalandık, geçmiş olsun hepimize ve bu bir salgın…
Çok fonksiyonlu alet
edevatlar üretip satın alıyoruz, hiçbir fonksiyonu olmayan; ve çok
fonksiyonlu hayatlar yaşıyoruz aslında hiçbir fonksiyonuna sahip olamadığımız
ve olamayacağımız…
Bütün detayları ile
anlayıp, rasyonel sebepler bulmaya çalışmayalım her şeye. Çok fonksiyonlu yaşmak
niye? Yığınla ihtiyacımıza yaramayacak bilgiyi yüklenip kendimizce yorumlama
çabasına gitmeyelim… Bir sefer olsun “faydasız ilimden O’na sığınırım” diyelim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder